2 Mayıs 2011 Pazartesi






Bir hakikat var mı derken, bir hayale döneriz



Hayat budur benim için, hatta senin içinde


Rıza Tevfik

Resim: ibn-i Haldun.




30 nisan cumartesi günü yaklaşık 3 saat boyunca kolonileri kontrol ettik, 2 kovan aktarımı yaptık, 1 tel altlıklı kovanı kullanıma soktuk. Daha sonra meyve ağaçlarını kireçledim. Faal bir gün oldu.



1 mayıs günü aile toplantısı vardı.



25 Nisan 2011 Pazartesi

36 nolu kovanı böldük

Pazar günü hava 12-13 derece idi. Hava şartları belki çok müsait olmasa da ancak hafta sonu arılar ile ilgilenebildiğimizden kontrolleri yapmak zorunda idik.
Kontroller sonucunda 36 nolu kovanda 9 çita full arı vardı. Ve 4 tane de ana gözü.

Bizde kayınpeder ile ana gözlerini 1 tanesi hariç imha ettik. Ve kovanın 4 çerçeve arısını ruşete aktardık. Ruşet kovanı Molla Fenari köyünde Mustafa amcaya emanet ettik.
Bakalım akıbet ne olacak.

Hasbinallahü venimel vekil.

8 Şubat 2011 Salı

DEDE'Yİ YİTİRMEK

31 Ocakta dedemi kaybettik.
Uzun uzun hikayeler var yazılması gerek.
45 gün hastanede yoğun bakımda yattı. Evde iken çok şeyler yaşadı.
Söyleyebileceğim çok şeyler var. Yazmak istediğim çok şeyler var. Anlatmaktan haya duyacağım şeyler var.
Doktorlar hakkında, Günay hakkında, Hayati hakkında, namuslu görünüp alçakça işlere imza atanlar hakkında.
Peki ne oldu. Ne olacaktı.Bu vebalden nasıl kaçacaksınız.
Kaçamayacaksınız. Her insan gibi hesap vereceksiniz. Hem bu dünyada hem ahirette.
Dedeninde başını yaktınız.
Üzüntülüyüm.
Allah rahmet eylesin.

3 Ocak 2011 Pazartesi

2011 mi 1432 mi sorunsalı üstüne




Lafı fazla uzatmayalım. Zira bu ülke fazla laftan batmış

(bu darb-ı meseli uzun zamandır kullanmak istiyordum )

Benim açımdan bu durumun cevabı verilmiş durumda.

1432.


Bu sorunun cevabını yakın zamana kadar bilemiyordum. Hatta ve hatta böyle bir sorunun farkında bile değildim.

Ne demek 2011 mi 1432 mi.

Anlatalım.

1432 hicri takvimdeki yıl sayısıdır.

2011 miladi takvimdeki yıl sayıdır.


Medeniyetler tarihinde çeşitli medeniyetlerden bahsedilir.

Batı medeniyeti(Fransız kültürü, İngiliz kültürü, Alman kültürü, İtalyan kültürü..).

Doğu medeniyeti(Türk kültürü, Acem kültürü, Arap kültürü, Çin kültürü..)

Orta Amerika medeniyeti(Maya kültürü, Aztek kültürü, İnka kültürü..)


Bizim medeniyetimiz doğuya aittir. Doğu kültüründe ilerlemiş bir uygarlığa sahibiz. Bunun böyle olduğunu uzun zamandır gizlemeye çalışan ve bizim batı medeniyetine ait olduğumuzu söyleyen yanlış bir eğitime tabii tutulduk. Bunların neden böyle olduğunu anlatmak başka bir yazı konusu. Mesele şudur ki 2011'i gösteren gregorgen takvim bana bir aidiyet duygusu vermiyor. Öyle hissedene söylenecek birşey yok. Benim için 1432 yılını gösteren hicri takvim benim ve atalarımın takvimidir.


Benim başkalarının empoze ettiklerini kabül edecek bir düşünce sistemim yok.


Ben; nerden geldiğimi biliyorum ve nereye gittiğimin farkındayım.


Ya siz..






27 Kasım 2010 Cumartesi

2010 DURUM DEĞERLENDİRMESİ

3' üncü yeni sistem kovanımın imalatını gerçekleştirdim. İlkbahar başlangıcında arıları ile buluşacak inşallah.

Bu yılın sonuç değerlendirmesinde; 2 kovanımdan 2+19 kg olmak üzere iki sağımda ortamala 21 kg bal elde ettim. İlkbahar balı bu hesaba dahil değil.

Allahın izniyle yola devam.

14 Temmuz 2010 Çarşamba

BENİM İÇİN BÜYÜK İNSANLIK İÇİN DAHA BÜYÜK BİR ADIM

İlk kez tecrübe ettiğim arıların geri alınması ve bal sağımı.

03 Temmuz Cumartesi günü öğleden sonra, kestane balı için Düzceye götürdüğümüz kovanları geri almak için yola çıktık.

Toplam 17 kovandan 4 tanesi zayıf durumda idi. Diğerleri çift katlı kuvvetli kolonilerdi. Bununla beraber evdeki hesap çarşıya uymadı uzun yılların en yağışlı Haziran ayı beklenilen bal akımını engelledi.

13 kuvvetli kovandan yaklaşık 72 kg kestane balı elde ettik.

Çok kötü bir skor değil amma velakin övünülenecek bir durumda yok ortada.
Bu 2010 Haziran ayını unutacağımı sanmıyorum. Gerek benim kazandığım deneyimler gerekse şahit olduğum durumlar neticesinde unutulmaz bir ay idi.10 arıcıdan malesef 8 tanesi hiç bal elde edememişler.

11 Mayıs 2010 Salı

TÜRKİYE İÇİN TRABZON








Bu Pazar akşamı, Kadıköyde,Fenerbahçe - Trabzonspor futbol maçı oynanacak. Sezonun son maçı. Fenerbahçenin 72 puanı var ve ligde hali hazırda lider. İkinci Bursasporun ise 71 puanı mevcut. Son maçlarda ortaya çıkacak skorlar ile 2010 yılı Türk Futbol Liginin şampiyonu ilan edilecek.


Şu gün itibari ile, 11 Mayıs, Fenerbahçenin şampiyonluk ihtimalinin yüksek olduğunu görebilmek için yüksek bir IQ gerekmiyor. Ancak bu durumun ortaya çıkaracağı sonuçlar için biraz görüş ve birazda vicdan gerekiyor. Şöyle ki..


İyi / aydınlık taraftan başlayalım. Trabzonspor.


Anadoluda karadenizin kıyısında bir şehir takımı. Hiç bir zaman çok parası olmadı. Hiç bir zaman çok büyük yıldız oyuncuları olmadı. Hele İstanbulun 3 büyüğü denen takımlarla kıyaslanabilecek bir siyasi desteği hiç olmadı. Olmayacak. Bununla birlikte, diğer takımların bulaştığı her türlü şaibe ve kirli ilişkilerle uzaktan yakından alakası yok. Türkiyede şampiyon olmuş, üç büyük takım dışında, tek anadolu takımı. Hemde bunu 6 defa başarmış.


Karadeniz insanının sert, hırçın, dediği dedik, mert, doğrucu tavrını bu futbol takımında görmek benim açımdan bir renk. Bunun yanında isyankar bir tavırda her daim takım ruhunda mevcut.


Diğer tarafta ise Fenerbahçe. Değim yerinde ise Türkiye futbolunun en kaşar takımı. En büyük paraların harcandığı, en büyük transferlerin yapıldığı, en çok seyirci sayısına ulaşmış bir yapı bir organizasyon. Sadece 1 futbolcusunun ,Daniel Guiza, bonservisinin 15 milyon Euro olduğunu belirtirsem nasıl bir şeyden bahsettiğimizi daha iyi anlarız.


Türkiye. 1071 de ilk atalarımızın gelip yerleştiği bu topraklarda kurabildiğimiz son örgütlü millet yapılanması. İşlerin iyi gitmediği ortada. 1918 deki büyük iflasdan sonra yeniden yapılanmanın bir türlü yerli yerine oturtulamaması en büyük sorun. Bunun böyle olmasını isteyen ve bu durumdan menfaat sağlayan çevrelerin ülkenin gidişatında en büyük söz hakkına sahip olması ise ana problem. Hem büyük bir yoksulluk, geri kalmış bir zihniyet hemde var olan az sayıdaki imkanların haramzadeler tarafından büyük bir iştah ile tüketilmesi.

Kanımca futbol; sadece futbol değildir. Gün olur devran değişir.
Hadi gülümse..
Anadoludan bir şampiyon çıkacak.

09 Mayıs tarihinde yazılmış ama tamamlanmamış bir yazı idi.